Çocuklarda Meningokok Enfeksiyonları

Meningokok; neisseria meningitidis adı verilen ve insanlarda çeşitli hastalıklara yol açan bir bakteridir. Çocuklarda ve erişkinlerde menenjitin en sık nedenidir.

Ülkemizde görülen bakteriyel menenjit vakalarının %90’ı meningokok kaynaklıdır. Meningokok bakterisinin yapısından dolayı A, B, C, W-135 ve Y tipleri insanlardaki enfeksiyonların çoğundan sorumludur.

Her yıl tüm dünyada bir milyona yakın kişiyi etkilemekte olup bunların çoğu çocuktur. Meningokok hastalığı en sık 1 yaş altı bebeklerde görülmektedir.

Bu hastalıkta ölüm oranı yaklaşık %10 ve sakatlık oranı ise %40 civarındadır.

Meningokok mikrobu özellikle askeri kışla, okul ve öğrenci yurtları gibi kalabalık ortamlarda hızlı yayılır.

MENİNGOKOK AŞILARI:

Meningokok hastalığından çocuklarımızı korumanın en etkili yolu aşılamadır. Meningokok hastalığına yol açan tüm alt tiplere karşı koruyan tek bir aşı bulunmamaktadır.; Türkiye’de en sık görülen alt tiplere karşı koruma sağlayan 2 grup (ACYW ve B aşıları) meningokok aşıları bulunmaktadır. Bu aşıların koruyuculuk süreleri en az 5 yıldır. Bu aşılar canlı aşılar olmamakla birlikte diğer aşılarla ciddi etkileşim içerisine girmezler.

Menactra (Sanofi Pasteur), Menveo (Glaxo Smith Kline) ve Nimenrix (Pfizer) ülkemizde ruhsat alabilmiş olan ACWY alt tiplerine karşı geliştirilmiş aşılardır. Bu aşılar rutin çocukluk çağı aşılarının çoğuyla birlikte aynı anda uygulanabilir. Ancak, Menactra bazı pnömokok alt tiplerine aşı cevabını engellemesi nedeniyle 13 valanlı pnömokok (PCV-13) aşısıyla aynı anda tercih edilmemelidir. İdeal olarak önce PCV13’ün uygulanması en az 1 ay süre sonra Menactra aşısının uygulanması önerilir.

Meningokok B (Men B) aşılarından ise sadece Bexsero markası ülkemizde ruhsat alabilmiştir. Bu aşı, diğer ACWY aşılarıyla veya diğer çocukluk çağı aşılarıyla aynı anda veya birkaç gün ara ile uygulanabilir.

Sağlıklı Nesiller, Mutlu Yarınlar...

Meningokok Aşıları - Uzm. Dr. Can Ebiri - İzlemek İçin Tıklayın...

 

 

Çocuklarda Parmak Emme

Çocuklarda Parmak Emme: Ne Zaman Normal, Ne Zaman Sorun?
________________________________________
[Giriş]
Bugün çok sık gördüğümüz, bazen masum bazen de sorunlu olabilen bir alışkanlığı konuşacağız: Parmak emme.
Hadi dürüst olalım, bebeğiniz parmağını emmeye başladığında çoğu zaman siz de içten içe ‘Ay ne tatlı yapıyor’ diye gülümsüyorsunuz değil mi? Ama işin arkasında diş, çene ve hatta özgüven problemlerine kadar gidebilecek bir tablo olduğunu söylesem… O zaman bu videoyu dikkatle izleyin derim.
Merhaba sevgili anne babalar…Ben Dr. Can EBİRİ
________________________________________
[Parmak Emme Ne Zaman Normal?]
Bebekler aslında daha anne karnındayken parmak emme refleksini kazanır. Bu, onların kendilerini sakinleştirme, güvende hissetme ve tatmin etme yöntemlerinden biridir.
İlk yıllarda bu davranış tamamen normaldir. Özellikle 2 ile 4 yaş arasında birçok çocuk bu alışkanlığı kendi kendine terkeder. Yani bu dönemde panik yapmaya gerek yok. Hatta çoğu zaman emzikten bile daha masumdur diyebiliriz.
Ama iş 5 yaşına gelince değişiyor. Çünkü o yaşta artık kalıcı dişler çıkmaya başlıyor. İşte oradan sonra parmak emme, sevimli bir alışkanlık olmaktan çıkıyor, diş hekimlerinin iş yükünü artıran bir problem haline geliyor.

Devamı videoda...

Sağlıklı Nesiller, Mutlu Yarınlar...

parmak emme

 

Çocuklarda Parmak Emme

Parmak emmenin bebeklik ve erken çocukluk döneminde normal bir davranış olduğunu kabul eder. Ancak bu alışkanlık uzun süre devam ederse, diş ve çene gelişimi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
________________________________________
🍼 Parmak Emme Ne Zaman Normaldir?
Bebekler, doğumdan önce bile parmak emme refleksi geliştirebilirler. Bu davranış, bebeklerin kendilerini güvende hissetmelerini sağlar ve genellikle 2 ila 4 yaş arasında kendiliğinden sona erer. Bu yaş aralığında parmak emme, genellikle endişe verici bir durum olarak değerlendirilmez.
________________________________________
🦷 Ne Zaman Müdahale Edilmelidir?
AAP, parmak emme alışkanlığının 5 yaşına kadar devam etmesi durumunda müdahale edilmesini önerir. Bu yaşta, kalıcı dişlerin çıkmaya başlamasıyla birlikte, parmak emme alışkanlığı dişlerin hizalanmasını ve ağız yapısını olumsuz etkileyebilir.
Bazı kaynaklar, çocukların 4 yaşına kadar parmak emme alışkanlığını bırakmalarının ideal olduğunu belirtmektedir.
________________________________________
⚠️ Uzun Süreli Parmak Emmenin Olası Zararları
• Diş ve çene bozuklukları: Üst ön dişlerin öne doğru itilmesi, alt ön dişlerin geriye doğru itilmesi ve açık kapanış gibi sorunlar gelişebilir.
• Çene yapısında daralma: Üst çenenin daralması sonucu çapraz kapanış gibi ortodontik problemler ortaya çıkabilir.
• Konuşma bozuklukları: Uzun süreli parmak emme, konuşma gelişimini olumsuz etkileyebilir.
• Cilt sorunları: Parmakta nasırlaşma, çatlaklar ve cilt tahrişi meydana gelebilir.
• Sosyal ve psikolojik etkiler: Okul çağındaki çocuklar, parmak emme alışkanlığı nedeniyle akran zorbalığına maruz kalabilir ve özgüven sorunları yaşayabilirler.
________________________________________
✅ Parmak Emmeyi Bırakmak İçin Önerilen Yöntemler
• Pozitif pekiştirme: Çocuğunuz parmak emmediğinde onu övün veya küçük ödüller verin.
• Tetikleyicileri belirleme: Stres, sıkıntı veya can sıkıntısı gibi durumlarda parmak emme eğilimi artabilir. Bu durumları tanıyıp alternatif rahatlatıcı yöntemler sunun.
• Nazik hatırlatmalar: Çocuğunuz farkında olmadan parmak emdiğinde, onu nazikçe uyarın. Azarlamak veya cezalandırmak yerine, olumlu bir yaklaşım benimseyin.
• Alternatifler sunma: Stresli anlarda çocuğunuza yumuşak bir oyuncak veya peluş hayvan vererek rahatlamasını sağlayın.
• Profesyonel destek: Alışkanlık 5 yaşından sonra devam ediyorsa, bir çocuk diş hekimi veya pediatristten yardım alın. Gerekirse, alışkanlığı bırakmaya yardımcı olacak ortodontik aparatlar önerilebilir.
________________________________________

📌 Özet
• Parmak emme, bebeklik ve erken çocukluk döneminde normal bir davranıştır.
• Çoğu çocuk, 2 ila 4 yaş arasında bu alışkanlığı kendiliğinden bırakır.
• Alışkanlık 5 yaşına kadar devam ederse, diş ve çene gelişimi üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
• Pozitif pekiştirme, tetikleyicileri belirleme ve profesyonel destek gibi yöntemlerle alışkanlık sonlandırılabilir.

Devamı videoda...

Sağlıklı Nesiller, Mutlu Yarınlar...

parmak emme

Çocuklarda Parmak Emme

Çocuklarda Parmak Emme: Ne Zaman Normal, Ne Zaman Sorun?
________________________________________
[Giriş]
Bugün çok sık gördüğümüz, bazen masum bazen de sorunlu olabilen bir alışkanlığı konuşacağız: Parmak emme.
Hadi dürüst olalım, bebeğiniz parmağını emmeye başladığında çoğu zaman siz de içten içe ‘Ay ne tatlı yapıyor’ diye gülümsüyorsunuz değil mi? Ama işin arkasında diş, çene ve hatta özgüven problemlerine kadar gidebilecek bir tablo olduğunu söylesem… O zaman bu videoyu dikkatle izleyin derim.
Merhaba sevgili anne babalar…Ben Dr. Can EBİRİ
________________________________________
[Parmak Emme Ne Zaman Normal?]
Bebekler aslında daha anne karnındayken parmak emme refleksini kazanır. Bu, onların kendilerini sakinleştirme, güvende hissetme ve tatmin etme yöntemlerinden biridir.
İlk yıllarda bu davranış tamamen normaldir. Özellikle 2 ile 4 yaş arasında birçok çocuk bu alışkanlığı kendi kendine terkeder. Yani bu dönemde panik yapmaya gerek yok. Hatta çoğu zaman emzikten bile daha masumdur diyebiliriz.
Ama iş 5 yaşına gelince değişiyor. Çünkü o yaşta artık kalıcı dişler çıkmaya başlıyor. İşte oradan sonra parmak emme, sevimli bir alışkanlık olmaktan çıkıyor, diş hekimlerinin iş yükünü artıran bir problem haline geliyor.

Devamı videoda...

Sağlıklı Nesiller, Mutlu Yarınlar...

parmak emme

 

Çocuklarda Yaz Hastalıkları ve Korunma Yolları

Çocuklarda Yaz Hastalıkları ve Korunma Yolları

Tüm kış boyunca zamanlarının çoğunu evde ve kapalı ortamlarda geçirmek zorunda olan çocuklarımız yaz mevsimi ile beraber daha fazla sürede açık havada vakit geçirmeye başlarlar. Çocuklar yaz mevsiminin güneşli günlerinde eğlenceli vakitler geçirirken; ebeveynlerin de bu mevsimde sağlıklarını tehdit edebilen bazı hastalıklar ile ilgili olarak bilinçlenmesi gerekmektedir.

Çocuklarda Sık Görülen Yaz Hastalıkları
• Kusma ve ishal ile seyreden mide-barsak enfeksiyonları
• Haşere sokmaları
• Güneş çarpması, güneş yanıkları ve isilik
• Havuzlardan kaynaklı enfeksiyonlar
• Travmalar
• Üst solunum yolu enfeksiyonları
• Hepatit A enfeksiyonu
• Alerjik hastalıklar

Mide-Barsak Enfeksiyonları
Yaz aylarında sıcaklıkların yüksek olması nedeniyle gıdalar daha çabuk bozulur ve üzerinde mikropların üremesi kolaylaşır. Kanalizasyon sularının karıştığı kirli sularda yüzme veya bu sularla yıkanmış gıdaların tüketilmesi sonucu bulaşabilen E. Coli mikrobu bu mikroplardan biridir.
Yaz ishallerinde hastalığın şiddetini belirleyen en önemli husus sıvı kaybının düzeyidir. Bu vücuttaki sıvı kaybı durumuna dehidratasyon adını vermekteyiz.
Çocuklarda dehidratasyon sıvı kaybına bağlı olarak hafif, orta ve ağır olarak derecelendirilir. Bazı muayene bulguları ile sıvı kaybının hangi düzeyde olduğuna hekim tarafından karar verilir. Hafif-orta derecede sıvı kayıpları (dehidratasyon) ayaktan tedavi edilebilirken, ağır derecede sıvı kayıpları ise mutlak surette hastaneye yatış gerektirir. Hafif-orta düzeyde dehidratasyona neden olan ishallerde esas olan tedavi şekli vücudun kaybettiği sıvıyı ağız yolu ile yerine koymaktır. Ağır derecede dehidratasyonda ise damaryolundan uygun sıvı tedavisi ile çocuk tedavi edilmeye çalışılır.

GÜneş Yanıkları

Güneş yanıkları çocuklarda yazın en sık karşılaşılan klinik tabloların başında gelmektedir. Özellikle sarışın, açık tenli, çilli çocuklar güneş yanıklarından daha fazla etkilenmektedir. Çocuklarda en az 30 faktörlü (SPF 30) güneş kremleri düzenli aralıklarla tekrarlanmalı ve güneşin altında olduğu süre içerisinde çocuğun bol sıvı almasına dikkat edilmelidir. Çocukların en sıcak saatlerde (11.00-16.00 arası) direkt güneş altında olmamalarına özen gösterilmelidir.

Güneş yanığı eğer sadece deride kızarıklık ve hafif ağrı hissi ile kendini göstermişse bu birinci dereceden yanık olup 48 saate kadar ağrı ve yanma hissi devam eder. Derinin nemlendirici kremler ile nemlendirilmesi ve ağrı kesici şuruplar kullanılması çocuklarda birinci derece yanığa karşı uygulanacak başlıca tedavi yöntemleridir.

Eğer çocuğunuzdaki güneş yanıkları çok ağrılı ve kabarcıklıysa ve bu duruma yüzde şişme, ateş ve/veya titreme, baş ağrısı, bayılma, his kaybı, genel durum bozukluğu veya bilinç değişikliği eşlik ediyorsa ivedilikle en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir. Damardan sıvı tedavisi verilmelidir.

Çocuklarda Güneş Çarpması

Boyun, ense ve kafanın uzun süre ve yoğun güneş etkisine maruz kalması durumunda oluşan doku hasarı durumuna sıcak çarpması denir. Sıcak çarpması sonucu çocukta aşırı su kaybı olur ve bu nedenle kanın kıvamı koyulaşır. Bu durumdan çocuğun bütün metabolizması etkilenir. Her çocuğun sıcağa karşı toleransı farklılık gösterir.

Güneş Çarpması Belirtileri
• Halsizlik
• Baş dönmesi
• Mide bulantısı ve kusma
• Şiddetli baş ağrısı
• Huzursuzluk
• Çarpıntı
• Yüksek ateş
• Kas krampları,
• Bilinç değişiklikleri

Güneş çarpması durumunda çocuk hemen serin ve gölgelik bir yere götürülmelidir. Baş ve göğüs kısmı daha yukarıda tutulmalıdır. Vücudunu sıkan kıyafetler çıkarılmalıdır. Şayet çocukta bilinç bozukluğu varsa hemen ambulans çağrılmalı ve tıbbi yardım gelene kadar ıslak bezlerle vücut serinletilmelidir.

Çocuğunuzu Güneş Çarpmasından Korumak İçin;
• Güneşli günlerde çocuğunuzun kafasını; bir şapka veya şemsiye ile koruyun
• Sentetik olmayan pamuklu kıyafetler tercih edin
• Yüksek faktörlü güneş koruyucuları tercih edin (özellikle SPF 50 olan). Dışarıda iken her 2 saatte bir güneş kremi sürün.
• Mümkün oldukça dışarıda iken bol sıvı desteği sağlayın.
• Güneş ışınlarının dik olarak geldiği 11.00-16.00 saatleri arasında dışarı çıkmasına mümkün oldukça müsaade etmeyin.

 İlgili Videolarımız İçin Tıklayınız...